Tom sessiz bir mahallede yaşıyor.
- Tom lives in a quiet neighborhood.
Chris Kate'i tuhaf bir çocukla mahallede yürürken fark etti.
- Chris noticed Kate walking through the neighborhood with a strange boy.
Tom kesinlikle bu muhitten değil.
- Tom is definitely not from this neighborhood.
Sakin bir muhitte yaşıyorum.
- I live in a quiet neighborhood.
Ben bu çevreyi bilirim.
- I am familiar with this neighborhood.
Yeni Yıl Günü, birçok kişi, çevre türbelerini ziyaret eder.
- On New Year's Day, many people visit neighborhood shrines.
Okulun civarında yaşıyoruz.
- We live in the neighborhood of the school.
Semtimde bir balık avı marketi var.
- There's a bait shop in my neighborhood.
Böyle bir semtte yaşayamam.
- I cannot live in such a neighborhood.
Bill kendi büyük arabasıyla komşularına karşı övünür.
- Bill boasts of owning the biggest car in the neighborhood.