Tom tam zamanlı stüdyo müzisyeni olmak için öğretmenlik mesleğini bıraktı.
- Tom gave up his teaching job to become a full-time studio musician.
Onun mesleği öğretmenliktir.
- Her occupation is teaching.
Öğretim tarzımın yanlış olduğunu düşünüyor musun?
- Do you think that my way of teaching is wrong?
Okulumuz onun öğretim metotlarını benimsedi.
- Our school adopted his teaching methods.
Tüm öğretmenler gençtiler ve öğretmeyi sevdiler.
- All our teachers were young and loved teaching.
Hayatını İngilizce öğreterek kazanıyor.
- He earns his living by teaching English.
Tom şu anda bir sınıfa ders veriyor.
- Tom is teaching a class right now.
Okulu müdürümüz derse girmez.
- Our principal does no teaching.
Bayan Jones, bilgisayar bilimleri öğretiyor.
- Mrs. Jones is teaching computer science.
Ben bu öğretim yöntemine inanıyorum.
- I believe in this method of teaching.