Ben bir süre için onun bakımını üstlendim.
- I looked after him for a period of time.
O belirsiz bir süre için bir akıl hastanesine gönderildi.
- She was sent to a psychiatric hospital for an indefinite period of time.
Gündüz vakti okumayı severim.
- I like reading by daylight.
Gün ışığından yararlanma saatinin geçen hafta sona erdiğini unuttum.
- I forgot that the daylight saving time ended last week.
Çok büyük pencereler bol doğal gün ışığı sağlar.
- Very large windows assure abundant natural daylight.