Barış anlaşması görüşme girişimleri başarısız oldu.
- Attempts to negotiate a peace treaty failed.
Tom kayaya tırmanma girişiminde bulunuyor.
- Tom is attempting to climb the rock.
O, kendini öldürmeye teşebbüs etti.
- She attempted to kill herself.
O, intihar teşebbüsünde bulundu.
- He attempted suicide.
Dan soyguna girişmek istedi.
- Dan wanted to attempt the robbery.
Onunla iletişim kurmaya çalışıyorlar.
- They're attempting to contact her.
Tom Mary'yi onunla birlikte kiliseye gitmek için ikna etmeye çalıştı.
- Tom attempted to persuade Mary to go to church with him.
Kaçış denemesi başarılıydı.
- His escape attempt was successful.
Bu deneme başarısızlıkla sonuçlandı.
- This attempt resulted in failure.