Asansörle üçüncü kata çıktım.
- I rode the elevator to the third level.
O, üçüncülük ödülünü kazandı.
- He won the third prize.
Dünya güneşten sonra üçüncü gezegendir.
- Earth is the third planet from the sun.
Üçüncü yıldız belirli bir krala ait oldu.
- The third star belonged to a certain king.
O, zamanının üçte birini evrak işleri yaparak geçirir.
- She spends over a third of her time doing paperwork.
Birlikte büyüdüğüm arkadaşlardan üçte biri öldü.
- One third of the friends I grew up with are dead.