Meşe ağacı fırtınadan sonra ayakta kaldı.
- The oak tree remained standing after the storm.
O büyük, ihtiyar meşe ağacının dibinde çimlere uzanıp, gövdesine adlarımızın baş harflerini kazıyacağım.
- I'm going to lay you down in the green grass underneath that big old oak tree and then carve our initials into its trunk.
Çiftler baş harflerini meşe ağaçlarına kazıdılar.
- The couples carved their initials in oak trees.
Julio, eski meşe ağacına kurduğum salıncakta sallanıyor.
- Julio is swinging in the hammock that I hung under the old oak tree.
Bu bir köknar ağacı değil mi?
- Isn't that a fir tree?
Ben bir yastık yapacağım ve onu köknar iğneleri ile dolduracağım.
- I'm going to make a cushion and fill it with fir needles.