Onun en son romanı okumaya değer.
- His latest novel is well worth reading.
Onun motosikleti en son model.
- His motorcycle is the latest model.
En son popüler şarkıları seslendiriyor.
- She is singing the latest popular songs.
Ben az önce bu MP3 çaların en son sürümünü satın aldım.
- I just bought the latest version of this MP3 player.
En geç sekize kadar gelecek.
- He will arrive by eight at the latest.
En geç gece yarısı evde olacağım.
- I'll be home by midnight at the latest.
Bu laboratuvar en yeni bilgisayarlarla donatılmıştır.
- This laboratory is equipped with the latest computers.
Have you met Jane's latest? I hear he's a hunk.