Bir şey özlemiyor musun?
- Aren't you missing something?
Herhangi birini özlemiyor musun?
- Aren't you missing anyone?
Bu kitabın son yaprağı eksik.
- The last leaf of this book is missing.
Benim çantalardan biri eksik.
- One of my bags is missing.
Babanın kayıp olduğunu bildirdin mi?
- Have you reported that your father is missing?
O, kayıp olarak kabul ediliyor.
- He is regarded as missing.
Sonunda kaybolan erkek kardeşini buldu.
- He found his missing brother at last.
Herhangi birini özlemiyor musun?
- Aren't you missing anyone?
Sanırım hepimizin özlediği bir şey var.
- I think there's something we're all missing.
Treni kaçırmayı riske atmak istemedim, bu yüzden istasyona bir saat önce geldim.
- I didn't want to risk missing the train, so I arrived at the station an hour early.
Bir tek kelime kaçırmadan büyük bir dikkatle dinledik.
- We listened with great care, not missing a single word.
Bu dramada bir şey eksik.O gerçek derinliği olmayan basit ikaz edici bir masal.
- This drama is missing something. All it is is a simple cautionary tale with no real depth.
... But something is missing from this early universe. ...
... So that was missing, but now it's not. ...