O sadece kitapların satışıyla ilgileniyor.
- She's only interested in selling books.
O Deal'in içinde ve çevresinde ev alışı ve satışı düzenlemektedir.
- She arranges the buying and selling of houses in and around Deal.
Bu kitap bu günlerde iyi satıyor.
- This book is selling well these days.
Bu gazete gittikçe daha az kopya satıyor.
- This newspaper is selling fewer and fewer copies.
Bu gazete gittikçe daha az kopya satıyor.
- This newspaper is selling fewer and fewer copies.
Tom'un şimdiye kadar antika arabasını satmayı düşündüğünden şüpheliyim.
- I doubt that Tom would ever consider selling his antique car.
Sanırım o, balık satarak para kazanır.
- I think he makes money by selling fish.
Zavallı kız, çiçek satarak geçimini sağladı.
- The poor girl made a living by selling flowers.