İnternette Tatar dilinde çok az site vardır.
- There are few sites in the Tatar language on the Internet.
Ben internete bağlanamıyorum.
- I can't connect to the Internet.
Do you have internet at your place? My internet is down and I want to check my email.
He spends every weekend surfing the Net.
- O her hafta sonunu internette sörf yaparak geçirir.
I have never seen this picture on the net.
- Bu resmi internette hiç görmedim.
She thought of a good way to make money on the Internet.
- İnternette para yapmanın iyi bir yolunu düşündü.
It is easier to hit on people on the Internet than in the street.
- İnternet üzerinden insanlara asılmak sokakta asılmaktan daha kolaydır.
Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access.
- Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.
Where is the nearest internet cafe?
- En yakın internet kafe nerede?
Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access.
- Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.
Where is the nearest internet cafe?
- En yakın internet kafe nerede?
... an internet shadow. ...
... the internet today. ...