the internal mechanism of a device

listen to the pronunciation of the internal mechanism of a device
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the internal mechanism of a device в Английский Язык Турецкий язык словарь

workings
kazılar
workings
workings
hafriyat
works
(Askeri) bayındırlık
works
asar
workings
{i} işletme
workings
çalışma
workings
(isim) işletme
works
{i} fabrika

Babam bir fabrika için çalışmaktadır. - My father works for a factory.

Tom büyük bir fabrika için çalışıyor. - Tom works for a large factory.

works
{i} çalışmalar

Bu kitap şairin en iyi çalışmalarından biridir. - This book is one of the poet's best works.

Picasso'nun çalışmalarını severim. - I like the works of Picasso.

works
{i} eserler

Tom'un eserlerde çok sayıda projesi var. - Tom has a lot of projects in the works.

Şekspir'in tüm eserlerine sahibim. - I have the complete works of Shakespeare.

works
{i} tesis

Karıştırma tesisinden şantiyeye beton taşımak için doksan dakikamız var. - We have ninety minutes to carry the concrete from the mixing plant to the worksite.

O bir sıhhi tesisat şirketi için çalışıyor. - He works for a plumbing company.

works
{i} yapıtlar
works
(isim) fabrika, imalathane, iş, atölye, işler, eserler, yapıtlar, çalışmalar, tesis, yapı, istihkâm
works
{i} atölye

Atölyesinde bir tablo yapıyor. - He's making a table in his workshop.

Boş eller internetin atölyesidir. - Idle hands are the Internet's workshop.

works
work işle/çalıştır/çalış
works
{i} imalathane
works
{i} işler

O sadece ev işlerini çekip çevirmiyor, aynı zamanda bir okul öğretmeni olarak da çalışıyor. - Not only does she keep house, but she also works as a school teacher.

Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir. - The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.

works
parça/eser/iş
works
{i} yapı

O tamamen reklam yapıldığı gibi çalışır. - It works exactly as advertised.

Öğretmenlik yapıyor ama aslında bir vampir. - He works as a teacher, but actually he's a vampire.

Английский Язык - Английский Язык
works
workings
the internal mechanism of a device

    Расстановка переносов

    the in·ter·nal mech·a·ni·sm of a de·vice

    Турецкое произношение

    dhi întırnıl mekınîzım ıv ı dîvays

    Произношение

    /ᴛʜē ənˈtərnəl ˈmekəˌnəzəm əv ə dəˈvīs/ /ðiː ɪnˈtɜrnəl ˈmɛkəˌnɪzəm əv ə dɪˈvaɪs/
Избранное