Yüksek sesle bağırmak için bir dürtü hissettim. - I felt an impulse to cry out loud.
Yüksek sesle bağırmak için bir dürtü hissettim.
I felt an impulse to cry out loud.
Tom'un boynunu sıkma dürtüsüne karşı koymak zordu. - It was hard to resist the impulse to wring Tom's neck.
Tom'un boynunu sıkma dürtüsüne karşı koymak zordu.
It was hard to resist the impulse to wring Tom's neck.