the inner or enclosed surface of something

listen to the pronunciation of the inner or enclosed surface of something
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the inner or enclosed surface of something в Английский Язык Турецкий язык словарь

inside
{i} iç taraf

Kapının tam iç tarafında bir köpek buldum. - I found a dog just inside the gate.

inside
{i}

Biri beni içeri itti. - Someone pushed me inside.

Kutuyu açtım ve içine baktım. - I opened the box and looked inside.

inside
içindeki

Kutunun içindeki neydi? - What was inside the box?

Duvarların içindeki askerler iyi korunuyordu. - Troops inside the walls were well protected.

inside
(Konuşma Dili) özünde

Özünde, hepimiz birbirimize benzeriz. - We are all alike, on the inside.

inside
(Konuşma Dili) esasında
inside
içerisinde

Mağaranın içerisindeki bütün bu insanları alın. - Get all these people inside the cave.

Bu kutunun içerisinde bir şey var. - There's something inside this box.

inside
içerisine
inside
içteki
inside
ç
inside
{i} karın

Böceklerin organlarının çoğu karınlarındadır. - Most of a insect's organs are inside its abdomen.

Tom karın kar küresi içine düşüşüne baktı. - Tom looked at the snow falling inside the snow globe.

inside
gizli

Mary bir pasta içinde ceza evine bir demir testeresi bıçağını gizlice sokmaya çalıştı. - Mary tried to smuggle a hacksaw blade into the prison inside a cake.

inside
kodeste
inside
içeriye/içerde
inside
sayfanın iç kısımlarında
inside
içerde

İçerdeydim, bekliyordum. - I was inside, waiting.

Tom içerde sizi bekliyor. - Tom is waiting for you inside.

inside
z. içeride; içeriye
inside
(zarf) içeride, içeriye
Английский Язык - Английский Язык
interior
inside
the inner or enclosed surface of something

    Расстановка переносов

    the in·ner or en·closed sur·face of some·thing

    Турецкое произношение

    dhi înır ır enklōzd sırfıs ıv sʌmthîng

    Произношение

    /ᴛʜē ˈənər ər enˈklōzd ˈsərfəs əv ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ðiː ˈɪnɜr ɜr ɛnˈkloʊzd ˈsɜrfəs əv ˈsʌmθɪŋ/
Избранное