O Texas'a dönmek için Meksika başkentinden ayrıldı.
- He left the Mexican capital to return to Texas.
Çocuğun planı, tıp öğrenimi yapmak ve bir doktor olarak Saint Croix'a dönmekti.
- The boy's plan was to study medicine and return to Saint Croix as a doctor.
Ah! Tekrar unuttum! Bugün bir kitabı iade etmek için kütüphaneye gitmem gerekiyordu.
- Ah! I forgot again! I was supposed to go to the library to return a book today!
Bunu iade etmek istiyorum.
- I'd like to return this.
O onun aşkını geri çevirmedi.
- He did not return her love.
Tom karşılık olarak bir şey istedi.
- Tom wanted something in return.
Tom karşılık olarak ne bekliyor?
- What does Tom expect in return?