Tehlikeli alana adım atıyorsun.
- You're stepping into dangerous territory.
Curaçao ülkesinin toprakları, Curaçao ve Little Curacao adalarından oluşur.
- The territory of the country Curacao consists of the islands Curacao and Little Curacao.
Hatta o daha çok toprak istedi.
- He wanted even more territory.
Ordular düşman topraklarını istila ve fethettiler.
- Armies invaded and conquered the enemy territory.
Bilinmeyen bölgede araba sürdük.
- We drove through unfamiliar territory.
Angola bir zamanlar bir Portekiz bölgesiydi.
- Angola was once a Portuguese territory.