the habitation of the blessed, the sky

listen to the pronunciation of the habitation of the blessed, the sky
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the habitation of the blessed, the sky в Английский Язык Турецкий язык словарь

heaven
{i} cennet

Farklı aklı olanlara, aynı dünya bir cehennem ve bir cennettir. - To different minds, the same world is a hell, and a heaven.

Cennete nasıl gidebilirim? - How can I get to heaven?

heaven
Allah

Allah göğü ve yeri yarattı. - God created the heaven and the earth.

Allah elimizden gelen her şeyi yaptığımızı biliyor. - Heaven knows we've done everything we can.

heaven
ç.gökyüzü
heaven
Tanrı

Beni yaratan, cennetin babası Tanrı'yı seviyorum. - I love God, Heaven's father, who created me.

Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. - In the beginning God created the heaven and the earth.

heaven
{i} sema
heaven
{i} mutluluk

O, haberi duyduktan sonra mutluluktan havalara uçtu. - After he heard the news, Tom was in seventh heaven.

heaven
{i} gök

Uzayda sayısız gök cisimleri var. - There are countless heavenly bodies in space.

Gökyüzünde binlerce yıldız parlıyor. - Thousands of stars shone in the heavens.

heaven
{i} gökyüzü

Birçok yıldız gökyüzünde parlıyor. - Many stars shine in the heavens.

Gökyüzünde binlerce yıldız parlıyor. - Thousands of stars shone in the heavens.

Английский Язык - Английский Язык
{n} heaven
the habitation of the blessed, the sky

    Расстановка переносов

    the hab·i·ta·tion of the blessed, the sky

    Произношение

Избранное