the first of the three degrees of comparison

listen to the pronunciation of the first of the three degrees of comparison
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the first of the three degrees of comparison в Английский Язык Турецкий язык словарь

absolute
mutlak

Tom mutlak bir dürüstlük insanıdır. - Tom is a man of absolute sincerity.

Onun mutlak gücü var. - He has absolute power.

absolute
{s} mutlâk

Tom Mary'ye mutlak gerçeği söyledi. - Tom told Mary the absolute truth.

Onun mutlak gücü var. - He has absolute power.

absolute
{s} salt
absolute
{s} kesin

Bir grup insanın bizimle birlikte su kayağına gideceğini düşünmüştüm. Fakat kesinlikle başka hiç kimse gelmedi. - I thought a bunch of people would go water skiing with us, but absolutely no one else showed up.

Söylentinin kesin bir yalan olduğunu kanıtlandı. - The rumor proved to be an absolute lie.

absolute
{s} sınırsız
absolute
{s} pol. mutlak, saltık, sınırsız: absolute monarchy mutlak
absolute
(Dilbilim) yalın
absolute
absolit
absolute
düzey
absolute
sonsuz
absolute
mükemmel

Her şekilde, kesinlikle mükemmelsin. - You're absolutely perfect, in every way.

absolute
kayıtsız şartsız
absolute
müstakil
absolute
katıksız
absolute
saf
The first of
birincileri
absolute
(Askeri) MUTLAK; KATİ; KESİN; TAM
absolute
(sıfat) mutlâk, kesin, tam, salt; kayıtsız şartsız, sınırsız; saf; katışıksız
absolute
mutlak,tam
Английский Язык - Английский Язык
absolute
the first of the three degrees of comparison

    Расстановка переносов

    the first of the three degrees of com·pa·ri·son

    Турецкое произношение

    dhi fırst ıv dhi thri dîgriz ıv kımperısın

    Произношение

    /ᴛʜē ˈfərst əv ᴛʜē ˈᴛʜrē dəˈgrēz əv kəmˈperəsən/ /ðiː ˈfɜrst əv ðiː ˈθriː dɪˈɡriːz əv kəmˈpɛrəsən/
Избранное