the expanse of space surrounding the earth; esp

listen to the pronunciation of the expanse of space surrounding the earth; esp
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the expanse of space surrounding the earth; esp в Английский Язык Турецкий язык словарь

heaven
{i} cennet

Tom ve Mary cennette yapılan bir eşti. - Tom and Mary were a match made in heaven.

Cennete nasıl gidebilirim? - How can I get to heaven?

heaven
Allah

Allah göğü ve yeri yarattı. - God created the heaven and the earth.

Babam her zaman kendilerine yardım edenlere Allah yardım eder dedi. - My father always said that heaven helps those who help themselves.

heaven
ç.gökyüzü
heaven
Tanrı

Beni yaratan, cennetin babası Tanrı'yı seviyorum. - I love God, Heaven's father, who created me.

Tanrıya şükürler olsun! Ben zamanında geliyorum. - Heaven be praised! I come on time.

heaven
{i} sema
heaven
{i} mutluluk

O, haberi duyduktan sonra mutluluktan havalara uçtu. - After he heard the news, Tom was in seventh heaven.

heaven
{i} gök

Birçok yıldız gökyüzünde parlıyor. - Many stars shine in the heavens.

Gökyüzünde binlerce yıldız parlıyor. - Thousands of stars shone in the heavens.

heaven
{i} gökyüzü

Gökyüzünde binlerce yıldız parlıyor. - Thousands of stars shone in the heavens.

Birçok yıldız gökyüzünde parlıyor. - Many stars shine in the heavens.

Английский Язык - Английский Язык
heaven
the expanse of space surrounding the earth; esp

    Расстановка переносов

    the ex·panse of space sur·round·ing the earth; esp

    Произношение

Избранное