the early morning

listen to the pronunciation of the early morning
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the early morning в Английский Язык Турецкий язык словарь

prime
önemli; başlıca: This has become a prime concern. Önemli bir mesele oldu bu. That's the prime reason why she's come. Onun gelmesinin
prime
ticareti hızlandırmak iç
prime
{s} 1. önemli; başlıca: This has become a prime concern. Önemli bir mesele oldu bu. That's the prime reason why she's come. Onun gelmesinin
prime
{f} (topa/tüfeğe) ağızotu koymak
prime
(Tıp) İlk, birinci, primus
prime
{i} en güzel zaman

O, en güzel zamanında öldürüldü. - He was cut down in his prime.

Tom şu an en güzel zamanında. - Tom is now in his prime.

early morning
(Bilgisayar) sabah erken
prime
(sayı) asal
prime
ilk

Beni ilkel bir ormanda yalnız bırakarak kampa geri döndün. - You went back to the camp leaving me alone in the primeval forest.

Tom bizim ilk şüphelimiz. - Tom is our prime suspect.

prime
başlıca
prime
en iyi
early morning
seher
prime
(isim) en güzel zaman, gençlik, hayatın baharı, olgunluk çağı, mükemmel şey, asal sayı, başlangıç, ilk dönem, ana nota, savunma duruşu
prime
{i} ilk dönem
prime
{f} astar sürmek
prime
{s} birincil
prime
{i} asal sayı

Asal sayılar kümesi sayılabilir. - The set of prime numbers is countable.

Her çift sayı iki asal sayının toplamıdır. - Every even number is the sum of two primes.

prime
(sıfat) baş, ilk, birincil, en önemli, başlıca, asal
prime
{i} ana nota
prime
{f} tulumbaya su koymak
prime
{s} en önemli

Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir. - The coral reef is the region's prime attraction.

prime
{i} mükemmel şey
Английский Язык - Английский Язык
prime

They all as glad, as birdes of ioyous Prime .

the morning
{n} matin
the early morning

    Расстановка переносов

    the Ear·ly morn·ing

    Турецкое произношение

    dhi ırli môrnîng

    Произношение

    /ᴛʜē ˈərlē ˈmôrnəɴɢ/ /ðiː ˈɜrliː ˈmɔːrnɪŋ/
Избранное