Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

the distance of haul, as from a cutting to an embankment

listen to the pronunciation of the distance of haul, as from a cutting to an embankment
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the distance of haul, as from a cutting to an embankment в Английский Язык Турецкий язык словарь

lead
{f} öncülük etmek
lead
{i} örnek

Örnek olarak liderlik etmeliyiz. - We should lead by example.

lead
{i} kurşun levha
lead
{f} yönetmek
lead
{i} önde olma
lead
kalem kurşunu
lead
ikna etmek
lead
ara kablosu
lead
idare etmek
lead
götürmek
lead
tasma kayışı
lead
öncülük

Grup yürüyüşe öncülük edecek bir rehber kiraladı. - The group hired a guide to lead the hike.

Sefere kimin öncülük etmesi gerektiği hakkında konuşuyoruz. - We're talking about who should lead the expedition.

lead
yol göster(mek)
lead
(Mühendislik) kurşun

Hiçbir insan onları bilemez, hiçbir avcı barut ve kurşunla onları vuramaz. - Düşünceler özgürdür! - No man can know them, no hunter can shoot them, with powder and lead - Thoughts are free!

Tom daha yumuşak uçlu bir kurşun kalem istedi. - Tom wanted a pencil with a softer lead.

lead
İpucu

A lead from an informer enabled the police to make several arrests.

Polis ve FBI birkaç ipucunu takip etti. - The police and the FBI pursued several leads.

Polisin elinde hâlâ hiçbir ipucu yok. - The police still have no leads.

lead
(Askeri) ÖNLEME MESAFESİ: Hareket halindeki bir hedefe isabet temin edebilmek için, hedefin ilerisinde seçilecek nişan noktası ile hedef arasındaki mesafe
lead
(sıfat) kurşundan yapılmış
lead
{i} (versatil kalem için) uç, min
lead
{i} önde gelme, başta olma, ileride bulunma
lead
(fiil) başında olmak, yol göstermek, öncülük etmek, önde gitmek, önderlik etmek, yönetmek, yönlendirmek, etkilemek, başı olmak, sürdürmek, sürmek, açmak (kartlarını), götürmek
Английский Язык - Английский Язык
lead
the distance of haul, as from a cutting to an embankment

    Расстановка переносов

    the dis·tance of haul, as from a cut·ting to an em·bank·ment

    Произношение

Избранное