the contents of such a vessel; a cupful

listen to the pronunciation of the contents of such a vessel; a cupful
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the contents of such a vessel; a cupful в Английский Язык Турецкий язык словарь

cup
{i} bardak

Lütfen bana bir bardak süt ver. - Give me a cup of milk, please.

Bir bardak sıcak çorba beni rahatlattı. - A cup of hot soup relaxed me.

cup
{f} kavramak
cup
fincan

Bir fincan kahve daha içmek istiyorum. - I'd like to have another cup of coffee.

Lütfen bana bir fincan süt ver. - Please give me a cup of milk.

cup
kupa

2010 Dünya Kupası'nı Hollanda kazandı. - The Netherlands have won the 2010 World Cup.

Fransa, 1998 Dünya Kupası'nın galibidir. - France is the winner of the 1998 World Cup.

cup
(ellerini/vb.) yuvarlak bir şey tutar gibi yapmak
cup
kap şekline getir(mek)
cup
cup one s hands avuçlarını bitiştirerek
cup
(İnşaat) kab, zarf
cup
litrenin dörtte biri
cup
{i} kâse

Tom çorbayı büyük bir teneke kaseye döktü. - Tom poured the soup into a large tin cup.

Lucullus'un birçok altın kasesi vardı. - Lucullo had many golden cups.

cup
yuvarla
cup
{f} şişe çekmek, hacamat yapmak, vantuz çekmek
cup
yuvarlak bir şey tutar gibi y
cup
(Tekstil) kap

Tom Mary'nin kapkeklerinden birini yedi. - Tom ate one of Mary's cupcakes.

Sana bazı kap kekler yaptım. - I made you some cupcakes.

cup
fincan,v.kap şekline getir: n.kap
cup
{f} şişe çekmek
cup
kupa/fincan
cup
{i} fincan, bardak, kupa, kadeh
cup
(fiil) çanak gibi yapmak, şişe çekmek; kavramak
Английский Язык - Английский Язык
cup
the contents of such a vessel; a cupful

    Расстановка переносов

    the contents of such a vessel; a cup·ful

    Произношение

Избранное