Tom kesinlikle mücevherata çok para harcıyor.
- Tom certainly spends a lot of money on jewelry.
Mücevherat yapmak söylenilenlerden çok daha kolay.
- Making jewelry is a lot easier than it sounds like it would be.
Ben gümüş takılarımı takıyorum.
- I am wearing my silver jewelry.
Mary genellikle takı takmaz.
- Mary doesn't usually wear jewelry.
Polisler çalınan mücevheri kurtardı.
- The police recovered the stolen jewelry.
Kutu bazı eski mücevherler içeriyor.
- The box contains some old jewelry.