the action of the verb to fall

listen to the pronunciation of the action of the verb to fall
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the action of the verb to fall в Английский Язык Турецкий язык словарь

falling
(Dilbilim) alçalan
falling
düşme

Ham petrol fiyatı düşmektedir. - Crude oil has been falling in price.

Neyse ki bir dalı tuttum ve düşmekten kurtuldum. - Luckily, I got hold of a branch and was saved from falling.

falling
{f} düş

Tom merdivenlerden düşerek boynunu kırdı. - Tom broke his neck falling down a flight of stairs.

Onun düşmesini engellemek için onu tutmak zorunda kaldım. - I had to grab her to keep her from falling.

falling
düşerek

O düşerek elini incitti. - He hurt his hand falling.

Tom merdivenlerden düşerek boynunu kırdı. - Tom broke his neck falling down a flight of stairs.

falling
{s} düşük
falling
{s} düşen

Tom pencereden dışarı düşen kara baktı. - Tom looked out of the window at the snow falling.

Düşen uçak parçalarından ölme olasılığı bir köpek balığı tarafından öldürülme olasılığından 30 kez daha büyüktür. - The chances of dying from falling airplane parts are 30 times greater than the chances of being killed by a shark.

falling
(isim) düşüş
falling
{i} düşüş

Tom karın kar küresi içine düşüşüne baktı. - Tom looked at the snow falling inside the snow globe.

Berlin duvarının düşüşü gerçekten önemli bir fırsattı. - The falling of the Berlin Wall was truly a momentous occasion.

Английский Язык - Английский Язык
falling
the action of the verb to fall

    Расстановка переносов

    the ac·tion of the verb to Fall

    Турецкое произношение

    dhi äkşın ıv dhi vırb tı fôl

    Произношение

    /ᴛʜē ˈaksʜən əv ᴛʜē ˈvərb tə ˈfôl/ /ðiː ˈækʃən əv ðiː ˈvɜrb tə ˈfɔːl/
Избранное