Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

the action of flying; flight

listen to the pronunciation of the action of flying; flight
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the action of flying; flight в Английский Язык Турецкий язык словарь

fly
{i} uçuş

Etrafta uçuşan bir sürü can sıkıcı böcekler vardı. - There were a lot of annoying insects flying around.

Lindbergh'in şansı ve uçuş bilgisi olmasaydı, Atlantiği geçmeyi asla başaramazdı. - If it hadn't been for Lindbergh's luck and his knowledge of flying, he could never have succeeded in crossing the Atlantic.

fly
{i} olta sineği
fly
(Tekstil) uçuntu
fly
uçurmak

Bir helikopteri uçurmak kolay değildir. - Flying a helicopter isn't easy.

Uçurtmalar uçurmak tehlikeli olabilir. - Flying kites can be dangerous.

fly
uçmak

Uçmak için kanatlarım olsaydı, onu kurtarmaya giderdim. - If I had wings to fly, I would have gone to save her.

Zürih'ten Boston'a uçmak sekiz saat sürer, ancak dönüş için sadece altı. - It takes eight hours to fly from Zurich to Boston, but only six for the return trip.

fly
tüymek
fly
-den kaçmak
fly
uçup gitmek
fly
jet gibi gitmek
fly
beysbol vurulup havaya kaldırılan top
fly
{f} kaçmak
fly
{i} açıkgöz
fly
{f} atlayarak aşmak
fly
(fiil) uçmak, uçuşmak, dalgalanmak, havalanmak, savrulmak, saçılmak, atılmak, kaçmak, firar etmek, uçurmak, uçakla gitmek, atlayarak aşmak, üzerinden atlamak
fly
{f} çok çabuk gitmek
fly
{f} atılmak
fly
(Tıp) İki kanatlı küçük böcek, sinek
fly
sürat regülatorü
fly
{f} firar etmek
Английский Язык - Английский Язык
fly