the act of touching, or the state of being touched; contact

listen to the pronunciation of the act of touching, or the state of being touched; contact
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the act of touching, or the state of being touched; contact в Английский Язык Турецкий язык словарь

touch
{f} dokunmak

Ben bir çocukken, böceklere dokunmak beni bir parça rahatsız etmezdi. Şimdi neredeyse onların resimlerine bakmaya katlanamıyorum. - When I was a kid, touching bugs didn't bother me a bit. Now I can hardly stand looking at pictures of them.

Tüm yapmanız gereken düğmeye dokunmak. - All you have to do is touch the button.

touch
tesir etmek
touch
aldatmak
touch
{i} az bir derece/miktar: He has a touch of fever. Azıcık ateşi var. There's a touch a sore spot/point hassas bir konuya/noktaya dokunmak
touch
{f} incitmek
touch
{f} yetmek
touch
{f} teğet geçmek
touch
{i} dokunuş

Benim soğuk bir dokunuşum var. Bu çok kötü. - I've a touch of a cold. That's too bad.

touch
elleme
touch
az bir derece/miktar
touch
kıyaslanmak
touch
elini sürmek
touch
eline su dökmek
touch
taç
touch
kullanmak
touch
bahsetmek
touch
(Tıp) Tuşe
touch
sözünü etmek
touch
çalmak
touch
{i} temas

Mümkün olduğunca kısa sürede onunla temas edeceğim. - I will get in touch with him as soon as possible.

Bu konuyla ilgili seninle tekrar temasa geçeceğim. - I will get in touch with you again about this matter.

Английский Язык - Английский Язык
touch
the act of touching, or the state of being touched; contact

    Расстановка переносов

    the act of touching, or the state of be·ing touched; con·tact

    Произношение

Избранное