Trenle seyahat etmeyi uçmaya tercih ederim.
- I prefer traveling by train to flying.
İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı.
- Human beings succeeded in flying into space.
Yakıt maliyetinden dolayı deniz aşırı ülkelere uçuş maliyet arttı.
- The cost of flying overseas has risen with the cost of fuel.
Tom binlerce saatlik uçuş zamanı olan uzman bir pilottur.
- Tom is an expert pilot with thousands of hours of flying time.
UFO ne demek? Sanırsam, tanımlanamayan uçan nesne demek.
- What does U.F.O. stand for? It means Unidentified Flying Object, I guess.
Dün gece uçan bir UFO gördü.
- He saw a UFO flying last night.
Biz Pasifik üzerinde uçuyoruz.
- We are flying over the Pacific.
Lindbergh'in şansı ve uçuş bilgisi olmasaydı, Atlantiği geçmeyi asla başaramazdı.
- If it hadn't been for Lindbergh's luck and his knowledge of flying, he could never have succeeded in crossing the Atlantic.