the act of encamping and living in tents in a camp

Английский Язык - Турецкий язык

Определение the act of encamping and living in tents in a camp в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

camping

{i} kamp yapma

Tom tek başına kamp yapmaya gitmenin eğlenceli olmayacağına karar verdi. - Tom decided that it wouldn't be much fun to go camping alone.

Tom sahilde kamp yapmayı sever. - Tom likes camping on the beach.

encampment

{i} karargâh

camping

{f} kamp yap

Tom sahilde kamp yapmayı sever. - Tom likes camping on the beach.

Büyük olasılıkla benimle birlikte kamp yapmaya gitmek istemezsin. Yanılıyorsun. Aslında, onu çok fazla sevdiğimi düşünüyorum. - You probably wouldn't like going camping with me. You're wrong. In fact, I think I'd like that very much.

camping

düşerge yapma

encampment

düşerge yeri

encampment

düşerge

tenting

{f} çadır kur

tenting

{i} çadır

tenting

çadır kurarak

camping

{i} kamp

Geçen yaz kampa gittim. - I went camping last summer.

Babam bizim kampa gitmemizi önerdi. - My father suggested that we go camping.

camping

{i} kamp yapma; kampçılık

camping

{i} kamping

encampment

{i} ordugâh

encampment

{i} kamp

encampment

(Askeri) KAMP KURMA, ORDUGAH KURMA, KONAKLAMA: Sahrada, geçici kamp veya ordugah kurma veya konaklama

encampment

(Askeri) Konaklama ordugah

Английский Язык - Английский Язык

Определение the act of encamping and living in tents in a camp в Английский Язык Английский Язык словарь

encampment

tenting

camping

Расстановка переносов

the act of encamping and li·ving in tents in a camp