Bu kadar çok yardım edebileceğimden emin değilim.
- I'm not sure I can be all that much help.
Bu kadar fazla yemeyeceğim.
- I'm not going to eat that much.
Bu kadar fazla yemek yiyemem.
- I can't eat this much food.
Yüzmenin bu kadar çok eğlenceli olabileceğini bilmiyordum.
- I never knew swimming could be this much fun.
Daha önce aynı anda bu kadar çok para görmedim.
- I've never seen this much money at once before.
Yıllardır bu kadar çok eğlenmedim.
- I haven't had this much fun in years.
... Under my leadership, we had had much more of a try here, ...
... Phones don't weigh very much, right? ...