that falls or fall

listen to the pronunciation of that falls or fall
Английский Язык - Турецкий язык

Определение that falls or fall в Английский Язык Турецкий язык словарь

falling
(Dilbilim) alçalan
falling
düşme

Onun düşmesini engellemek için onu tutmak zorunda kaldım. - I had to grab her to keep her from falling.

Buz üzerinde düşmek incitir. - Falling on ice hurts.

falling
{f} düş

Tom merdivenlerden düşerek boynunu kırdı. - Tom broke his neck falling down a flight of stairs.

Onun düşmesini engellemek için onu tutmak zorunda kaldım. - I had to grab her to keep her from falling.

falling
düşerek

Ben düşerek bir kaburgamı kırdım. - I broke a rib falling.

Sonunda kendi kılıcı üzerine düşerek intihar etti. - He finally committed suicide by falling on his own sword.

falling
{s} düşük
falling
{s} düşen

Tom düşen kara baktı. - Tom looked at the snow falling.

Tom pencereden dışarı düşen kara baktı. - Tom looked out of the window at the snow falling.

falling
(isim) düşüş
falling
{i} düşüş

Tom karın kar küresi içine düşüşüne baktı. - Tom looked at the snow falling inside the snow globe.

Berlin duvarının düşüşü gerçekten önemli bir fırsattı. - The falling of the Berlin Wall was truly a momentous occasion.

Английский Язык - Английский Язык
falling
that falls or fall

    Расстановка переносов

    that Falls or Fall

    Турецкое произношение

    dhıt fôlz ır fôl

    Произношение

    /ᴛʜət ˈfôlz ər ˈfôl/ /ðət ˈfɔːlz ɜr ˈfɔːl/
Избранное