Şeytanın herkes için şahsi bir yüzü vardır. Onu fark etmek zordur.
- Der Teufel trägt für jeden ein eigenes Gesicht. Es ist schwer, ihn zu erfassen.
Bu çocuk küçük bir şeytan.
- That kid is a little demon.
En tehlikeli şeytan paradır.
- The most dangerous demon is money.
Tom iyi ve kötü cinler olduğuna inanır.
- Tom believes that there are good and evil demons.
Ormanda korkunç bir cin yaşar.
- A terrible demon lives in the forest.
Speak of the devil and he is sure to appear.
- Wenn man vom Teufel spricht ...
Don't paint the devil on the wall.
- Mal nicht den Teufel an die Wand.
If men are wolves then women are devils.
- Wenn Männer Wölfe sind, sind Frauen Teufel.
Devils are hiding among the rocks.
- Teufel verstecken sich zwischen den Felsen.