I wonder if it really was a coincidence.
- Gerçekten bir tesadüf olup olmadığını merak ediyorum.
It was just a coincidence.
- Bu sadece bir tesadüftü.
It so happened that I rode in the same train with him.
- Tesadüfen onunla aynı trene bindim.
It happened that I saw my teacher at the station.
- Tesadüfen istasyonda öğretmenimi gördüm.
I only found out about it purely by accident.
- Ben onun hakkında tamamen tesadüfen öğrendim.
I met him by accident at the airport yesterday.
- Dün havalanında tesadüfen onunla karşılaştım.
I chanced on a beautiful girl.
- Tesadüfen güzel bir kıza rastladım.
By chance, I met your brother on the street.
- Tesadüfen, caddede senin erkek kardeşine rastladım.
Maybe it was just a fluke.
- Belki de bu sadece bir tesadüftü.
I thought it was a fluke.
- Ben onun bir tesadüf olduğunu düşündüm.