The lecture is composed by two parts, one theoretical, the other practical.
- Ders iki bölümden oluşuyor; biri teorik, diğeri pratik.
The European Union has 23 official languages, theoretically with the same rights, but in practice only 3 working languages: English, French and German.
- Avrupa Birliği'nin teorik olarak aynı haklara sahip 23 resmi dili var ama uygulamada yalnızca üç dil işliyor: İngilizce, Fransızca ve Almanca.
The lecture is composed by two parts, one theoretical, the other practical.
- Ders iki bölümden oluşuyor; biri teorik, diğeri pratik.
Everything is theoretically impossible until it's done.
- Her şey yapılana kadar teorik olarak imkansızdır.
Theoretically it should work.
- O, teorik olarak çalışmalı.
It's theoretically possible.
- Bu teorik olarak mümkün.
In theory it is possible, but in practice it is very difficult.
- Teorik olarak mümkündür, ancak uygulamada çok zor.