ten degrees in extent of a sign of the zodiac

listen to the pronunciation of ten degrees in extent of a sign of the zodiac
Английский Язык - Турецкий язык

Определение ten degrees in extent of a sign of the zodiac в Английский Язык Турецкий язык словарь

face
{f} bakmak

Evim işlek bir caddeye bakmaktadır. - My house faces a busy street.

Bu kızın güzel bir yüzü var. Kalbim ona bakmaktan erir. - This girl has a pretty face. My heart melts from looking at it.

face
karşısında olmak
face
{f} dönmek
face
{f} göğüs germek
face
{f} yönelmek
face
(Ticaret) karşısında durmak
face
çehre
face
{i} (saatte) mine, kadran
face
şekil

Benimle tekrar o şekilde konuşursan, yüzünü parçalayacağım. - If you talk to me that way again, I'm going to smash your face in.

Kurbanın vücudu halı üzerinde yüzü aşağıya bakacak şekilde yatıyordu. - The victim's body was lying face down on the rug.

face
şeref
face
sıvamak
face
{f} karşı olmak
face
{i} ön yüz, cephe
face
{f} yüzünü dönmek
face
on taraf
face
{i} sima
face
sıvama
face
{f} (bir duruma) dayanmak, tahammül etmek
face
{i} biçim

Şapkamı giymeyi unuttum ve yüzüm kötü biçimde güneşten yandı. - I forgot to wear my hat and my face got badly sunburned.

Tom'un yüzü kötü bir biçimde çürük. - Tom's face is badly bruised.

face
{i} (Geometri) yüz
Английский Язык - Английский Язык
face
ten degrees in extent of a sign of the zodiac

    Расстановка переносов

    ten degrees in ex·tent of a sign of the zo·di·ac

    Турецкое произношение

    ten dîgriz în îkstent ıv ı sayn ıv dhi zōdiäk

    Произношение

    /ˈten dəˈgrēz ən əkˈstent əv ə ˈsīn əv ᴛʜē ˈzōdēˌak/ /ˈtɛn dɪˈɡriːz ɪn ɪkˈstɛnt əv ə ˈsaɪn əv ðiː ˈzoʊdiːˌæk/
Избранное