In the morning, we clear the futon.
- Sabahleyin katlanır yatağı temizleriz.
Meg cleared her desk.
- Meg kendi masasını temizledi.
We clean our classroom after school.
- Okuldan sonra sınıfımızı temizleriz.
She helped her mother clean the house.
- Annesinin evi temizlemesine yardımcı oldu.
We carry out treatments like whitening. We also do tobacco stain removal and other cleaning procedures.
- Biz beyazlatma gibi işlemleri yaparız. Ayrıca tütün lekesi çıkarırız ve diğer temizleme işlemlerini yaparız.
White carpets are very hard to keep clean.
- Beyaz halıları temiz tutmak çok zordur.
How do you take off the shell of a boiled egg cleanly? Is there some sort of trick?
- Kaynamış bir yumurtanın kabuğunu temiz bir şekilde nasıl çıkarırsın? Bir çeşit hile var mı?
The casting came cleanly out of its mold.
- Döküm kalıbından temiz geldi.
She helped her mother clean the house.
- Annesinin evi temizlemesine yardımcı oldu.
It took me three days to clean the room.
- Odayı temizlemek üç günümü aldı.
Cleanup will cost millions of dollars.
- Temizleme, milyonlarca dolara mal olacak.
She always keeps her room neat and tidy.
- Odasını her zaman temiz ve düzenli tutar.
She is always neat and tidy.
- O her zaman temiz ve düzenli.
I cannot breathe pure air. I live in a large city.
- Ben temiz hava alamıyorum. Ben büyük bir şehirde yaşıyorum.
The water from the spring is very pure.
- Kaynak suyu çok temiz.
If I was going to the African continent where would be the safest and most sanitary place?
- Eğer Afrika kıtasına gitmiş olsaydım en güvenli ve en temiz yer neresi olurdu?
She always keeps her room neat and tidy.
- Odasını her zaman temiz ve düzenli tutar.
I want you to have this room clean and tidy.
- Bu odayı temiz ve düzenli tutmanı istiyorum.
Something wasn't kosher.
- Bir şey temiz değildi.
I clean my ears using cotton swabs.
- Pamuklu çubuklar kullanarak kulaklarımı temizlerim.
He cleansed the wound before putting on a bandage.
- O bir bandaj koymadan önce yarayı temizledi.
The Europeans hired an exorcist to cleanse their continent of demons.
- Avrupalılar iblislerin kıtasını temizlemek için bir cinci hoca tuttu.
Thanks for clearing that up.
- Onu temizlediğin için teşekkürler.
Thank you for clearing the backyard.
- Arka bahçeyi temizlediğin için teşekkürler.
Tom is neatly dressed.
- Tom temiz giyinendir.
Everything should be done neatly.
- Her şey temizce yapılmalı.
After cleaning the dishes, I rinse them.
- Bulaşıkları temizledikten sonra, ben onları durularım.
Tom said that he had been cleaning the house all day.
- Tom bütün gün boyunca evi temizlediğini söyledi.
I'll do your shopping, clean up the house, and cook your dinner for you.
- Ben, sizin için alışveriş yapacağım, evi temizleyeceğim, ve akşam yemeği pişireceğim.
We must clean up the kitchen.
- Mutfağı temizlemeliyiz.
It's one of the cleanest cities in the world.
- Dünyadaki en temiz şehirlerden biridir.
Some toilets waste a lot of water every time they are flushed.
- Bazı tuvaletler her zaman temizlendiği için çok su israf ediyorlar.
Remember to flush the toilet.
- Tuvaleti temizlemeyi unutma.
She will clear the table of the dishes.
- O, bulaşık masasını temizleyecek.
He cleared the road in front of his house of snow.
- O, evinin önündeki yolun karını temizledi.
Light is as necessary as fresh air is for health.
- Işık sağlık için temiz havanın gerekli olduğu kadar gereklidir.
Go out and breathe some fresh air instead of watching TV.
- Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.
The government has made efforts to make our country clean and green.
- Hükümet ülkemizi temiz ve yeşil hale getirmek için çaba sarf etmiştir.
He cleansed the wound before putting on a bandage.
- O bir bandaj koymadan önce yarayı temizledi.
She cleaned her room before her guests arrived.
- Misafirleri gelmeden önce, o odasını temizledi.
I have just cleaned my room.
- Ben az önce odamı temizledim.