Puppets work with wires.
- Kuklalar teller ile çalışır.
Do you see the bird on the telephone wire?
- Telefon kablosunun üzerindeki kuşu görüyor musun?
Tom has braces on his teeth.
- Tom'un dişlerinde diş teli var.
Since she got her braces, I've hardly seen her smile.
- O, diş teli taktığından beri neredeyse onun gülümsemesini görmedim.
I know what a stapler is.
- Tel zımbanın ne olduğunu biliyorum.
Would you like to borrow my stapler?
- Tel zımbamı ödünç almak ister misin?
We still use a corded telephone.
- Biz hala kablolu telefon kullanıyoruz.
Most guitars have six strings.
- Birçok gitarın altı teli var.
One of the piano strings is broken.
- Piyano tellerinden birisi kırılmış.
He plucked one of his few strands of beard.
- O, sakalındaki az sayıda telden birini yoldu.
Do fish have vocal chords?
- Balıkların ses telleri var mıdır?
Tom has braces on his teeth.
- Tom'un dişlerinde diş teli var.
Braces aren't just for children.
- Diş telleri sadece çocuklar için değildir.
Beat the eggs with a whisk.
- Bir çırpma teli ile yumurtaları çırp.