His repeated delinquencies brought him to court.
- Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.
The senator denied repeated requests for an interview.
- Senatör bir görüşme için tekrarlanan talepleri inkar etti.
His repeated delinquencies brought him to court.
- Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.
Lincoln repeated the words.
- Lincoln sözlerini tekrarladı.
Would you mind repeating the question?
- Soruyu tekrarlar mısın?
I don't want to bore you by repeating things you already know.
- Zaten bildiğin şeyleri tekrarlayarak seni sıkmak istemiyorum.