Repetition helps you remember something.
- Tekrarlama senin bir şey hatırlamana yardım eder.
Repetition plays a very important role in language learning.
- Tekrarlama, dil öğrenmede çok önemli bir rol oynamaktadır.
Can I have the menu again, please?
- Menüyü tekrar alabilir miyim lütfen?
The convention voted again.
- Kurultay tekrar oylama yaptı.
Could you please say that once again in French?
- Lütfen onu Fransızca olarak bir kez daha tekrar söyler misiniz?
Please say that once again in French.
- Onu Fransızca bir kez daha tekrar söyle.
His repeated delinquencies brought him to court.
- Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.
Lincoln repeated the words.
- Lincoln sözlerini tekrarladı.
Delegates voted over and over again.
- Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.
I've told you over and over again not to do that.
- Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.
Delegates voted over and over again.
- Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.
I've told you over and over again not to do that.
- Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.
Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers.
- Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.
He also didn't pass the re-exam.
- Tekrarlanan sınavı da geçmedi.
Tom can't run for re-election.
- Tom tekrar seçilmek için aday olmayacak.
In 1603, when King James I came into power, football was allowed again.
- 1603'te, Kral James iktidara geldiğinde, futbola tekrar izin verildi.
My parents didn't allow me to see Tom again.
- Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmem için bana izin vermedi.
I will write you back soon.
- Ben kısa sürede size tekrar yazacağım.
You'll have to come back in a while: the man dealing with that business has just gone out.
- Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.
Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again.
- Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.
Tom had to listen to the whole story all over again.
- Tom bütün hikayeyi tekrar baştan dinlemek zorunda kaldı.
We have to start all over again.
- Biz tekrar baştan başlamak zorundayız.
The crowd cried out for an encore.
- Kalabalık tekrar için bağırdı.
Replay the last 10 seconds.
- Son 10 saniyeyi tekrar oynat.