I don't want to propose to you!
- Sana evlenme teklif etmek istemiyorum!
He was jailed for offering money to the police.
- O, polise para teklif etmek nedeniyle hapis cezasına çarptırıldı.
With your approval, I would like to offer him the job.
- Senin onayınla, işi ona teklif etmek istiyorum.
How much did you bid?
- Ne kadar teklif ettin?
I bid ten dollars for the old stove.
- Eski soba için on dolar teklif ettim.
Tom seems to be unwilling to accept the bribe we're offering him.
- Tom ona teklif ettiğimiz rüşveti kabul etmek için isteksiz görünüyor.
We offered him a nice job.
- Biz ona güzel bir iş teklif ettik.
Tom wanted to ask Mary out on a date.
- Tom Mary'ye çıkma teklif etmek istedi.
Tom finally mustered up the courage to ask Mary out.
- Tom sonunda Mary'ye çıkma teklif etmek için cesaretini topladı.