tek, bir

listen to the pronunciation of tek, bir
Турецкий язык - Английский Язык

Определение tek, bir в Турецкий язык Английский Язык словарь

bir tek
only

Only those who believe in the future believe in the present. - Bir tek geleceğe şu inananlar, o ana inanır.

A unicycle has only one wheel. - Tek tekerlekli bir bisikletin sadece bir tekeri vardır.

bir hizmet sürecinin tümünün tek bir müessese tarafınca üstlenilmesi
(Hukuk) one stop shop
bir tek
one and only
bir tek
nothing else
bir tek
nothing but
bir tek
solely
bir tek
solitarily
bir tek olay için bulunmuş sözcük
nonce word
bir tek yön bilet lütfen
a one-way ticket please
tek bir
single

There isn't a single cloud in the sky. - Gökyüzünde tek bir bulut yok.

I don't have a single enemy. - Benim tek bir düşmanım yok.

tek bir kelime etmemek
to clam up
tek bir konuyu inceleyen yazı
monograph
tek bir çerçeveye almak
(Hukuk) comprise within a single framework
tek bir ürün ticareti
one line business
tek kapılı bir araba kiralamak istiyorum
I'd like to rent a two door car
tek kişilik bir oda
single room

Would you like a single room? - Tek kişilik bir oda ister misin?

I want a single room if possible. - Mümkünse tek kişilik bir oda istiyorum.

Турецкий язык - Турецкий язык
(Hukuk) VAHİT
(Osmanlı Dönemi) YEGÂNE
(Hukuk) VAHİD
tek, bir
Избранное