The future of our company is at stake. We have been heavily in the red for the last couple of years.
- Şirketimizin geleceği tehlikede. Son birkaç yıldır aşırı derecede borçluyuz.
I'm aware of what is at stake.
- Neyin tehlikede olduğunun farkındayım.
My career is on the line.
- Benim kariyerim tehlikede.
Her career is on the line.
- Onun kariyeri tehlikede.
Unless a nation's existence is in peril, war is murder.
- Bir ulusun hayatı tehlikede değilse, savaş cinayettir.
I think his life is in danger.
- Sanırım onun hayatı tehlikede.
When they are in danger, they run away.
- Onlar tehlikede olduğunda, kaçarlar.