Herbert opened his mouth, but Tom gave him a menacing look.
- Herbert ağzını açtı ama Tom ona tehditkar bir görünüm verdi.
The sky had become threatening before I got to the station.
- İstasyona varmadan önce, gökyüzü tehditkar olmuştu.
The sky looks threatening.
- Gökyüzü tehditkar görünüyor.