She bought a chicken.
- O, bir tavuk satın aldı.
We had some chicken soup.
- Biz biraz tavuk çorbası yedik.
This hen does not lay eggs at all these days.
- Bu tavuk bu günlerde hiç yumurtlamıyor.
What came first? The egg or the hen?
- Hangisi ilk olarak geldi? Yumurta mı yoksa tavuk mu?
Tom let his chooks out so they could roam free in the garden.
- Tom, bahçede serbestçe dolaşabilsinler diye tavuklarını dışarı salıverdi.
Chickens were looking for food.
- Tavuklar yiyecek arıyordu.
My uncle asked me to take care of the chickens.
- Amcam tavuklara bakmamı istedi.