The teacher recommended this dictionary to us.
- Öğretmen bize bu sözlüğü tavsiye etti.
Tom recommended this book to me.
- Tom bana bu kitabı tavsiye etti.
I'll do as you advise.
- Tavsiye ettiğiniz gibi yapacağım.
My brother advised me to stop smoking.
- Erkek kardeşim bana sigara içmeyi bırakmamı tavsiye etti.
He advised an early start.
- Erken bir başlangıcı tavsiye etti.
George was so tired that his doctor advised him to take better care of himself.
- George o kadar yorgundu ki doktoru ona kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.