I don't like her manner.
- Onun hareket tarzını sevmiyorum.
He did not like her manner of speech.
- Onun konuşma tarzını sevmedi.
The great contemporary poet who established a new style of poem was “Nima Youshij.”
- Yeni bir şiir tarzını belirleyen büyük çağdaş şair Nima Youshij idi.
The church is built in Gothic style.
- Kilise, Gothic tarzında inşâ edilmiş.
She soon adjusted to his way of life.
- Kısa sürede yaşam tarzına alıştı.
I managed to bring him around to my way of thinking.
- Onu benim düşünce tarzıma ikna edebildim.
What's your favorite genre?
- En sevdiğiniz tarz nedir?
Formal declarations of war haven't been the United States's style since 1942.
- Resmi savaş beyanları 1942 yılından bu yana ABD tarzı değildir.
What kind of music did you like when you were in high school?
- Lisedeyken ne tarz müzikten hoşlanırdın?
She laughed the way schoolgirls do, with her hand over her mouth.
- O eli ağzının üzerinde okul kızlarının yapma tarzına güldü.
The Sanssouci Palace is in the rococo style.
- Sanssouci Sarayı, rokoko tarzındadır.