Even impartiality is partial.
- Tarafsızlık bile taraflıdır.
Even impartiality is partial.
- Tarafsızlık bile taraflıdır.
I intend to take my position as a third party.
- Üçüncü bir taraf olarak pozisyon almaya niyetliyim.
The party was hosted by Dan.
- Partiye Dan tarafından ev sahipliği yapıldı.
Canada is on the north side of America.
- Kanada, Amerika'nın kuzey tarafındadır.
They live on the other side of the road.
- Onlar sokağın diğer tarafında yaşıyorlar.
Be sure to drop in on us if you come our way.
- Bizim tarafa yolun düşerse, bize uğramayı unutma.
Would you mind looking the other way for just a minute while I change my clothes?
- Elbiselerimi değiştirirken sadece bir dakika için diğer tarafa bakar mısın?
Both parties opposed war.
- Her iki taraf savaşa karşı çıktı.
I intend to take my position as a third party.
- Üçüncü bir taraf olarak pozisyon almaya niyetliyim.
Tom dog paddled toward the shallow end of the pool.
- Tom havuzun sığ tarafına doğru köpekleme yüzdü.
The two sides must reach an agreement in principle by the end of June.
- Haziran ayı sonuna kadar tarafların ilke anlaşmasına varmaları gereklidir.
On the other hand, there are some disadvantages.
- Diğer taraftan, bazı dezavantajları var.
You'll see the bank on the left hand side of the hospital.
- Hastanenin sol tarafında bankayı göreceksin.
The outside of the castle was painted white.
- Kalenin dış tarafı beyaza boyandı.
I was distracted by those protesters outside.
- Benim dışarıda bu protestocular tarafından dikkatim dağıtıldı.
I'm calling you on behalf of Mr. Simon.
- Bay Simon tarafından arıyorum sizi.