tanınmamak

listen to the pronunciation of tanınmamak
Турецкий язык - Английский Язык

Определение tanınmamak в Турецкий язык Английский Язык словарь

tanı
{i} diagnosis
tanı
identification
tanı
direct
tanı
(Bilgisayar) identify

I don't want to identify myself with that group. - Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.

Can you identify the man using this picture? - Bu fotoğrafı kullanan adamı tanımlayabilir misin?

tanı
recognise

I can recognise my own kind. - Ben kendi türümü tanıyabilirim.

Do you recognise the person in this picture? - Bu fotoğraftaki adamı tanıyor musun?

tanı
{f} recognized

I recognized her by the hat she was wearing. - Onu giydiği şapkadan tanıdım.

She was burned so extensively that her children no longer recognized her. - O kadar yoğun yandı ki çocukları onu artık tanımadı.

tanı
diagnostic

The sphygmomanometer is an important diagnostic instrument. - Tansiyon ölçme aleti önemli bir tanı aracıdır.

tanı
diagnosis teşhis
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение tanınmamak в Турецкий язык Турецкий язык словарь

tanı
Bir hastalığı tanıma işi, teşhis
tanınmamak
Избранное