The body was burned beyond recognition.
- Vücut yanarak tanınmaz hale gelmiş.
Everybody wants recognition.
- Herkes tanınma istiyor.
She is well known in both India and China.
- O hem Hindistan'da hem de Çin'de iyi tanınmaktadır.
She is well known both in Japan and in the United States.
- O hem Japonya'da hem de Amerika Birleşik Devletlerinde iyi tanınmaktadır.
She is recognized to be an expert on linguistics.
- O dilbilim uzmanı olarak tanınmaktadır.
Thanks to your initiatives we've been recognized as a progressive and forward-thinking enterprise by the press.
- Girişimleriniz sayesinde basın tarafından ilerici ve ileriye dönük düşünce kuruluşu olarak tanınmaktayız.
Can you identify the man using this picture?
- Bu fotoğrafı kullanan adamı tanımlayabilir misin?
I don't want to identify myself with that group.
- Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.
Can you recognise the person in this picture?
- Bu resimdeki kişiyi tanıyabilir misin?
I can recognise my own kind.
- Ben kendi türümü tanıyabilirim.
She is an excellent scholar, and is recognized everywhere as such.
- O, mükemmel bir bilim adamıdır, bu itibarla her yerde tanınır.
Having seen him in the picture, I recognized him at once.
- Resimde gördükten sonra, onu derhal tanıdım.
The sphygmomanometer is an important diagnostic instrument.
- Tansiyon ölçme aleti önemli bir tanı aracıdır.