tanımlanamayan

listen to the pronunciation of tanımlanamayan
Турецкий язык - Английский Язык
unidentified

Have you ever seen an unidentified flying object? - Hiç tanımlanamayan uçan nesne gördün mü?

What does U.F.O. stand for? It means Unidentified Flying Object, I guess. - UFO ne demek? Sanırsam, tanımlanamayan uçan nesne demek.

unidentifiable
nameless
tanımlanamayan uçan cisim
unidentified flying object
tanımla
describing
tanımla
{f} defined

These books have defined and shaped our culture. - Bu kitaplar kültürümüzü tanımlamış ve şekillendirmiştir.

Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago. - Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

tanımla
(Bilgisayar) identify on
tanımla
(Bilgisayar) identify

Some people identify success with having much money. - Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.

Can you identify the man using this picture? - Bu fotoğrafı kullanan adamı tanımlayabilir misin?

tanımla
{f} identified

One suspect has been identified. - Bir şüpheli tanımlandı.

The author of the phrase prefers not to be identified. - Bu yazının yazarı tanımlanmayı tercih etmiyor.

tanımla
{f} declaring
tanımla
declare
tanımla
define

Can you clearly define this word? - Bu sözcüğü açıkça tanımlayabilir misiniz?

From the viewpoint of tissue culture, the environment for this experiment should be more rigidly defined. - Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır.

tanımla
{f} defining

Curiosity is a defining trait of human beings. - Merak insanoğlunun tanımlayıcı bir özelliğidir.

tanımla
{f} described

She described him as handsome. - O, onu yakışıklı olarak tanımladı.

The person whose name was on the passport was described with words. - Pasaportta adı olan kişi kelimelerle tanımlandı.

tanımla
declared
tanımla
characterize