This broken vase is irreparable.
- Bu kırık vazo tamir edilemez.
I hired a professional to repair the stove.
- Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım.
After I tried out my new loom, I made my bed and repaired the coffee grinder.
- Ben yeni dokuma tezgahımı denedikten sonra, yatağımı yaptım ve kahve değirmenini tamir ettim.