I should be studying French, but it's more fun hanging out with you guys.
- Fransızca çalışıyor olmalıyım ama siz arkadaşlarla takılmak daha eğlenceli.
I think Tom didn't want to hang out with you guys two nights in a row.
- Sanırım Tom siz arkadaşlarıyla iki gece peş peşe takılmak istemiyordu.
I wish I had a roommate to hang out with.
- Keşke takılmak için bir oda arkadaşım olsa.
Who's your favorite person to hang out with?
- Takılmak için favori kişin kim?
I don't want to stick around.
- Takılmak istemiyorum.
Tom wanted to stick around to see what would happen. Unfortunately, he had to leave.
- Tom ne olacağını görmek için takılmak istiyordu. Ne yazık ki, gitmek zorunda kaldı.
Don't come to school to lark around.
- Takılmak için okula gelme.
I don't want to stick around.
- Takılmak istemiyorum.
I'd like to stick around a little longer to see what happens.
- Ne olduğunu görmek için biraz daha takılmak istiyorum.
Don't come to school to lark around.
- Takılmak için okula gelme.
Tom probably won't want to tag along.
- Tom muhtemelen peşine takılmak istemeyecek.
Tom liked teasing Mary.
- Tom Mary'ye takılmayı severdi.
Tom likes teasing Mary.
- Tom Mary'ye takılmayı seviyor.
Don't come to school to lark around.
- Takılmak için okula gelme.